Peygamberimizin Kabri Nerede? Hz. Muhammed’in Kabri

Yazı kapak resmi

Peygamberimizin Kabri Nerede? Hz. Muhammed’in Kabri

Medine ziyareti hakkında ön bilgi:

– Soru: Hac veya umreye gelen müslümanların Medine Ziyaretleri nedir?

 – Cevap: Medine ziyareti deyince ilk akla gelen şey, Efendimizin kabr-i saadetleri ve Mescid-i Nebi’nin ziyaret edilmesidir.

Açıklama: Efendimiz, doğup büyüdüğü Mekke-i Mükerremeden Allah’ın izniyle, yakınları ve Ashab-ı Kiramıyla buraya hicret etmiş, hayatının son on senesi burada geçmiştir.

Mescid-i Nebi ve Kabr-i Saâdet, (Ravza-i Mutahhara) buradadır. -Medine-i Münevvere’de’dir.- Aile efradi ve Ashab-ı Kiram’dan pek çoğu, burada Baki Mezarlığına defnedilmiştir.

Gerçekten Medine ve civarındaki ziyaret yerleri, görmeye değer yerlerdir. Efendimiz, hayatının on yılını burada geçirmiştir. İslam’ın ilk devleti burada kurulmuş, insanlık âlemine tebliğ mesajları buradan gönderilmiştir.

Hususan, İslam tarihinde büyük yeri olan Bedir, Uhud ve Hendek savaşları, Medine civarında olmuştur. Daha nice ziyaret yerleri, güzel ve tatlı hatıralar, düşündürücü ve ders alınması gereken yerler buralardadır.

İşte bu sebeplerden dolayı ki, her müslüman hasret le Ravza-i Mutahhara’yı, Mescid-i Nebevi’yi, Medine-i Münevvere ve civarını ziyaret etmek istiyor. Hacdan önce veya sonra Medine’ye gelip bu medeniyet şehrini aşkla ziyaret ediyorlar.

Medine Ziyaret edenlere mübarek olsun. Ziyaret edemeyenlere de Allah-u Teâlâ en kısa zamanda ziyareti nasip etsin. Amin


Umre Turları ve 2023 Umre Fiyatları

Peygamberimizin Kabr-i Şerifini Ziyaret

.Soru: Resûl-ü Ekrem (Asm)’in kabr-i saâdetleri nasıl ziyaret edilmelidir?

-Cevap: Resûl-ü Ekrem (Asm)’in kabr-i saâdetlerini  ziyaretten önce bilmemiz gereken bazı hususları, öğrenmemizde fayda var. Önce onları görelim. 

Açıklama: Aziz müslüman şunu kati bilelim ki, Resulü Ekrem (Asm) bütün mevcudat ve mahlukâtın en hayırlısı ve en efdalidir. Peygamberlikte, risalet ve nübüvvet halkasının sonuncusudur. Hak yanında makbul olan İslam dinini tebliğ eden, öğreten, yayan, yaşayan ve yaşatandır. İnsanlık alemine din ve dünya işlerinde en güzel örnektir.

Allah’ın elçisi, sevgilisi, “Habibim! Sen olmasaydın kainatı yaratmazdım” sözünün ve “Habibim! Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdim” âyetinin muhatabi dir.

Hiçbir peygambere nasip olmayan Mirac’a ermiş, Cenab-ı Hakk’ı mekandan münezzeh olarak görmüş, kendisine hükmü kıyamete kadar baki olan İlâhi nizam ve hidayet kaynağı olan Kur’an inmiş, şanı çok yüce olan peygamberini, bir müslümanın ziyaret etmesi elbette en doğal hakkıdır.

Hayatta iken Peygamberini göremeyen ümmetin, Peygamberinin yaşadığı yerlere gitmesi, ömür boyu unutulmayacak tarihi hatıraların cereyan ettiği yerleri görmesi, rahmet kapısı olan “Ravza-i Mutahhara’da Efendimizin kabr-i şeriflerinin ziyaret edilmesi, mali durumu müsait olan her müslümanın elbette hakkıdır. Bütün müslümanlar bu düşüncelerle haklı olarak, Medine’yi ziyarete koşuyorlar.

 – Soru: Ravza-i Mutahhara ne demektir?

– Cevap: Temizlenmiş bahçe demektir.


– Soru: Resûl-ü Ekrem’in (Asm.) kabrinin bulunduğu yere “Ravza-i Mutahhara” denilmesinin hikmeti nedir ? 

– Cevap: Esasda Ravza-i Mutahhara Efendimizin kabri ile minberinin arasındaki yere “Ravza” veya

“Ravza-i Mutahhara” denir.

Açıklama: Efendimiz (Asm.) hicretten sonra, kendisinin de çalışmasıyla inşa edilen evinde, Aişe validemizle birlikte hayatını geçirmiştir. Son günlerinde rahatsızlığı orada geçmiş ve orada vefat etmiştir. Vefat ettikten sonra vefat ettiği yere kabri hazırlanıp oraya defin edilmiştir. Mescid-i Saadet ile evi arasında bir ara kapıdan girip çıkarlardı. Bu mescid hakkında: bir hadiste:

“Evimle minberimin arası cennet bahçelerinden bir bahçedir ve minberim, cennet ırmaklarından bir ırmağın üstündedir.” buyurmuştur. Tecrit. Buh.C.2.S-162

Bu hadisten, anlıyoruz ki, “Ravza-i Mutahhara” (temizlenmiş bahçe) Efendimizin evi ile minberi arasında ki, yeşil halıların olduğu yerdir. Bu sebeple Efendimizin kabr-i şeriflerinin bulunduğu yere de “Ravza-i Mutahhara” denilmiştir.

Esasta kabr-i saâdetin bulunduğu yer, (Hücre-i Sa âdet) yeryüzünde Kâbe-i Muazzama dahil, semalardan ve Arş’tan daha şerefli ve daha efdal olan bir makamdır.

Medine-1 Soru: Efendimizin Kabr-i Şeriflerinin ziyareti, hüküm

Cevap: Peygamberimiz-in kabrinin ziyareti hakkın bakımından nedir? da ehli ilim ittifak etmiş ve “Kabri Nebi’nin” ziyareti
“sünnet” demişler. “müstehap”diyenler de olmuş. Açıklama: Resûl-ü Ekrem (Asm.)’ın kabr-i şerifi nin ziyaret edilmesi, mali durumu müsait olan kimseler için, Hanefi alimleri vacib derecesinde “müekked sünnet”tir demişler. Son alimler ise “vacibdir” demişler. Envarul hac Fi esrarul hac, S.35

Bir hadiste “Kabir ziyaretini yasaklamıştım, fakat kabirleri ziyaret ediniz.” buyurmuş. Müslim rivâyet etmiş. Aynı eser.

Bir başka hadiste “Kabirleri ziyaret ediniz, Çünkü, kabr-i ziyaretiniz, ölümü hatırlatır.” Müslim rivâ yet etmiş. Aynı eser.

Soru: Peygamberimizin kabr-i şeriflerini ziyareti hakkında bir tavsiyesi var mıdır?

– Cevap: Evet bu hususta, bazı âyetlerin işareti olduğu gibi, bazı hadis-i şeriflerle de tavsiye edilmiştir. Onları öğrenelim.

1- Allah’u Teâlâ şöyle buyuruyor: “Biz peygamberleri, ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri -günah işledikleri- zaman, sana gelseler de Allahtan günahlarının bağışlanmasını dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi, elbette Allah’ı ziyadesiyle affedici, merhametli bulurlardı.” Nisa suresi A-64.

Açıklama: Bu âyet’i kerimede, ümmetinden günah larının af olması için Resul-ü Ekrem (Asm)’e gelseler di, Resûl-ü Ekrem, onların affı için istiğfar etseydi, “Allah’ın affedici ve çok merhametli bulurlardı” müjdesi var.

Bu âyet-i kerime’den, Resûl-ü Ekrem’in kabrini ziyaretimizin, bizim bağışlanmamıza vesile olacağını reniyoruz. Ayrıca her nerede olursak olalım, Efendimize, salat ve selam etmemizi, Cenab-ı Hak emrediyor. 2- İbn-i Ömer’in (Rd) rivâyet ettiği bir hadis: “Kabrimi ziyaret edene şefaatim vaciptir.”. Teori Buh.C.2.S-162 ve Aliykari Şerhu Şifa C.2-S.149

3- Bir başka hadisi de yine Ibn-i Ömer ediyor: “Vefatımdan sonra beni ziyaret eden, ben rivayet hayatta iken ziyaret etmiş gibidir.” Adı geçen eser ve aynı yerde ve Tecrit s. Buh.C.4.S-176

4- Enes bin Malikin (Rd) rivayet ettiği bir başka hadiste: “Sevap kazanmak niyetiyle kim beni Medine’de ziyaret ederse, o benim komşum olur. Kıyamet günü ona şefaat ederim.” Adı geçen eser ve aynı yerde. Tecrit, ve Tecridi s. Buh.C.4.S-176

5- İbn-i Adiy’in hasen diye rivâyet ettiği bir hadiste: “Kim hac yapıp, Beyt-i Şerif’i ziyaret eder de beni ziyaret etmezse, bana cefa etmiş olur.” buyur muştur. Tecrit. Buh.C.4.S-176


– Soru: Peygamberimizin (Asm.) Kabr-i Şeriflerini, nasıl ziyaret etmeliyiz?

– Cevap: Efendimiz’in (Asm.) Kabr-i Şeriflerini ziyarete gelen müslüman şunları iyi bilmeli ve kemali edeple ziyarete öyle girmelidir.

Çünkü Medine’de Kabr-i Saadet’in bulunduğu “Hücre-i saâdet”, Kâ’be-i Muazzama dahil, yeryüzünden, semalardan ve Arş’tan daha şerefli ve daha efdaldir. Böyle bir makama girecek olan ziyaretçinin bilmesi gereken hususlar:

Medine i Münevvere 1- “Ben nereden nereye geldim, kimin huzuruna gidiyorum” diye iyi düşünmelidir. Aklen, fikren, ruhen ve bedenen ziyarete hazır olmalıdır. Mümkünse, gusül yapılmalı, bu mümkün olmazsa, abdestli olmalıdır.

2- Kainatın efendisi, âhir zaman nebisi Hz. Muhammed’in (Asm.) huzuruna girecek kimsenin, eline, diline ve gönlüne sahip olması gerekir. Bunun için son derece edep, saygı, sevgi, aşk ve heyecan Efendimizin huzuruna yaklaşmalı.

3- Efendimizin huzuruna girerken mümkünse, Mescid-i Saâdet’in batı kısmında bulunan “Babüsselam” (selam kapısından) içeri girmelidir. Mümkün değilse, en uygun yerden girilebilir. Mescid-i Saâdet’e girdiğinde, kerahat vakti değilse, iki rekat “tahiyyetü’l mescid❞ namazı kılınır.

4- Efendimizin huzuruna varıldığında hafif sola dönülerek ve salatü selâmla, Efendimiz selamlanır. Daha sonra, yakınlar ve dostların selamları tevdi edilir. Selamlama sırasında veya daha sonra, Kabr ¡ Saâdet’e ve diğer kabirlere karşı eller açılıp duâ edilmez. Duâlar, kıbleye karşı yapılır.

5- Efendimiz selamlandıktan sonra, bir adım kadar ilerideki, Hz. Ebubekir (Rd) ve bir adım daha ilerideki Hz. Ömer (Rd) ayrı ayrı selamlanır. Selamlama bittikten sonra, çıkış için “Baki” kapısına doğru ilerlenir. Mümkünse kıbleye karşı dönülerek, kimseyi rahatsız etmeden, dilediği gibi duâ yaparak ziyareti tamamlanır. Medine’de kaldığı günlerde fırsat buldukça, bu şekilde ziyaretler tekrar edilir.

İlginizi çekebilecek bir diğer içeriğimiz:

Haccın Fazları Nelerdir? Haccın Vacipleri Nelerdir?

 

Leave a Reply