Çocuğun Hacca Gitmesi – Hac Kaç Yaşında Farz Olur?

Çocuğun hacca gitmesi - hac kimlere farzdır

Çocuğun Hacca Gitmesi – Hac Kaç Yaşında Farz Olur?

Çocuğa hac farz değildir, ancak hac yaparsa hacci sahih olur. İbni Abbas (radiyallahu anh) şöyle rivayet etmiştir: “Bir kadın, erkek bebeğini kaldırıp Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’e, ‘Ya Resulallah, buna hac var mıdır?’ diye sordu. Resulullah (sallallahu aleyhi vessellem), ‘Evet vardır, sana da ecir vardır’ buyurdu.” (Müslim)

Bu hadis temyiz çağına varsa da, varmasa da çocuğun hacının gerçekleşip sahih olacağına delildir. Çocuk temyiz çağına varmışsa velisinin izniyle ihrama girer, temyiz çağına varmammışsa velisi onun yerine ihrama girer. İlim ehlinin cumhuru bu rüştedir. Bu hac, temyiz çağına ermemiş çocuğun üzerindeki farz olan haccı düşürmez.

İbnul Munzir şöyle demiştir: “İlim ehli, küçük çocuğun hac yaptıktan sonra büluğ çağına erdiğinde, güç yetirebilirse bir daha haccetmesinin ona farz olduğunda icma etmiştir.”

Tirmizi, “İlim ehli bu görüş üzere icma etmiştir” demiştir.

BU GÖRÜŞÜN DELİLLERİ:

1- İbni Abbas (radiyallahu anh) şöyle rivayet etmiştir: “Ailesi ile hac yapan, sonra büluğa eren her çocuğun, bir daha haccetmesi gereklidir.” (Hadisi el Hatib, el Makdisi ve Hakim rivayet etmiş, “Bu, Buhari ve Müslim’in şartlarına uygun sahih hadistir” demişlerdir.

İbni Huzeyme

2- İbni Abbas (radiyallahu anh’dan, şöyle rivayet edilmiştir: “Hac yaptıktan sonra büluğa eren her çocuğa hac vardır, hac yaptıktan sonra azad edilen her köleye de hac vardır.” (İmam Şafii, et-Tayalisi)

Çocuk Arafat vakfesinden önce ya da Arafat’ta vakfedeyken büluğa ererse bu farz olan haccının yerine geçer. Bunun delili Ebu Bekir el Kati’i’nin el Menasik adlı kitabında sahih bir senedle Said bin Ebi Arube’den, Katade ve Ata’dan şöyle dediklerini aktardığı rivayettir: “Köle Arefe gecesi azad edilir ya da çocuk aynı gece ihtilam olursa ve Arafat’ta vakfe yaparlarsa, bu, farz olan hacları yerine geçer.” (frvau’l-Galil 4/159) Bu İbni Abbas, İmam Şafii, İmam Ahmed ve İshak’ın görüşüdür. İmam Malik ve Ebu Sevr, “Bu durumdakilerin yaptığı hac, zimmetlerinde farz olan haccı düşürmez” demişlerdir. İbnu’l Munzir de bu görüşü

tercih etmiştir. Ebu Hanife ise şöyle demiştir: “Çocuk ihtilam olduktan sonra ihramını yenilerse, farz olan haccı yerine geçer; yenilemezse geçmez, çünkü ihramı vacip olarak gerçekleşmiştir.”

Çocuk hac yaparken ihramlı olan kişinin kaçındıklarından kaçınır, haccın amellerinden olup da yapamayacağı ameller olursa velisi onun yerine yapar. Çünkü Cabir (radiyallahu anh) bu konudaki şu hadisi rivayet etmiştir: “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber hac yaparken kadınlarımız ve küçük çocuklarımız vardı. Küçük çocuklarımızın yerine telbiye getirip taşlamayı yaptık.” (Ahmed, İbni Mace)

Çocuk, yapması mümkün olan Arafat’ta vakfe, Müzdelife’de geceleme ve benzeri bütün amelleri yapmalı, aciz kaldığında ise yapamadığı amelleri onun yerine velisi yapmalıdır.

İbni Ömer (radiyallahu anh)’dan, çocukları küçük oldukları hal de beraber hac yaptıklarını, onlardan güç yetirenlerin taşlamayı yaptıklarını, güç yetiremeyenlerin yerine kendisinin taşlama yaptığı rivayet edilmiştir. İbnu’l Munzir dedi ki:

“İlim ehlinden ilim tahsil ettiğim herkes, taşlamaya güç yetiremeyen çocukların yerine başkalarının taşlama yapabileceği yönündedir.”

KÜÇÜK ÇOCUK, İHRAM YASAKLARINDAN BİRİNİ ÇİĞNERSE NE OLUR?

Bu mesele iki açıdan değerlendirilir:

Birincisi: Çocuğun, işlediği yasaktan dolayı ödenmesi gereken bir ceza veya fidye var mıdır, yok mudur? Detayları aşağıdaki gibidir:

  1. A) Çocuk temyiz çağında değilse ona fidye yoktur. İmam Nevevi, el Mecmu’da (7/341) şöyle demiştir: “Bayılana, deli olana ve temyiz çağında olmayan küçük çocuğa, ihramlı oldukları halde saçlarını veya tırnaklarını keserlerse fidye gerekip gerekmediği konusunda iki görüş vardır; sahih olan görüşe göre, fidye yoktur.
  2. B) Çocuk temyiz çağındaysa:

Hanefilere göre: 

Çocuğa fidye yoktur, çünkü çocuğun ihramında lüzum ehliyeti olmadığı için fidye şart değildir. Şafiîlerin iki görüşü olup sahih olan, fidyenin gerekli olduğu görüşüdür.

Hanbelilere göre: Çocuğun çiğnediği yasak, koku sürülmek elbise giyme gibi menfaatlerse fidye yoktur; av hayvanı öldürme saç kesme, tırnak kesme gibi telef edici bir amelse fidye vardır. 

İkincisi: Vacip olan fidye velinin malından mı, çocuğun malından mı karşılanır?

İlim ehli, iki görüş zikretmiştir:

1- Fidye, çocuğun malından karşılanır. Bu görüş Şafiî’nin iki görüşünden biri ve Hanbelilerin görüşüdür.

Ibai Kudame, el Mugni’de şöyle diyor: “Çocukların işlediği cinayetler kendi mallarından karşılanır, bu, ilim ehlinin icmaıdır.”

2- Fidye, velinin malından karşılanır. Bu görüş İmam Malik’in görüşü olup Şafiî’nin ve Hanbelilerin de ikinci görüşüdür.

Bu iki görüş, çocuğun velisinin izniyle ihrama girdiği durumda geçerlidir. Şayet velisinin izni olmadan ihrama girmişse, fidye, çocuğun malından karşılanır. Aynı şekilde işlenen yasağa ve haccı kaçırmaya sebep veli ise fidye velinin malından karşılanır.

KONU HAKKINDAKİ BAZI DETAYLAR DA ŞUNLARDIR

Ibni Kadame, el Mugni’de (3/205) bu konuda bilgi vermiştir:

(İbni Kudame’ye göre:) “Bu detaylar iki kısım olup ilki, güzel koku ve elbise giyme gibi kasıtlı veya unutarak yapılması ihtilaflı olan; ikincisi, av yapma, saç ve tırnak kesme gibi ihtilaf olmayan meselelerdir.

1- Küçük çocuk ilk şıktakileri yaparsa fidye vermez, çünkü onun kasti hatadır.

2- Çocuk ikinci bölümdekileri yaparsa fidye verir. Cinsel ilişkiye girse haccı ifsad olur ve o şekilde hacca devam eder. Haccını kaza etmesi konusunda da iki görüş vardır.” diyerek çocuğun fidye vermesi konusunda mezheplerine göre iki vecih olduğunu belirtir. Bu iki vecih de şunlardır:

  1. a) Fidye, çocuğun cinayetinden dolayı onun malından ödenir. b) Hac, velinin izniyle yapıldığı için çocuğun işlediği yasağın fidyesini veli öder. Bu görüş, İmam Malik’in görüşüdür.

el Mecmu’da (8/31) İmam Nebevi şöyle demiştir: “Velinin, çocuğun işleyebilececeği yasaklar konusunda çocuğa engel olması vaciptir. Ancak çocuk koku sürünür veya elbise giyinirse fidye gerekmez.”

Alimlerimiz şöyle demiştir: “Hacda İşlenen Yasaklar” kitabında bu konuyla ilgili iki meşhur görüş zikredilirken “Çocuğun işlediği yasak kasıtlı mı, yoksa hata olarak mı değerlendirilir?” sorusuna şöyle cevap verilmiştir: Sahih olan görüş, bu amelin kasıtlı bir iş olup fidye gerektirdiğidir.

Hata olarak değerlendirirsek fidyeye gerek kalmayacaktır. Ama çocuk kasten saçını veya tırnağını kesse ya da av hayvanı öldürse, bize göre bu işlerin kasıtlı veya kasıtsız yapılması aynıdır. Bu, mezhebimizin görüşüdür ve fidye gereklidir.”

Fidyenin ne zaman vacip olacağı; çocuğun mu, velinin mi malından ödeneceği konusunda iki görüş vardır ki, sahih olan, İmam Malik’in görüşü olan fidyenin velinin malından ödenmesi görüşüdür. Tabiî ki bu iki görüşe göre çocuk, velinin izniyle ihrama girmiş olmalıdır. Çocuk, babasının izni olmaksızın ihrama girmişse fidye onun malından ödenir. Ama işlenen yasağa veya haccı kaçırmaya baba sebep olursa, fidye babanın malından karşılanır.

Hanefi olan Fethu’l-Kadir’in yazarı şöyle diyor: “Lüzum ehliyeti olmadığından çocuğun ihrama girmesine gerek yoktur. Bundan dolayı çocuk yolda engellenip ihramdan çıkarılsa kurban kesmesi ve haccı kaza etmesi gerekmez. Başka bir yasağı işlese de bir cezası yoktur.”

İmam Nevevi, el Mecmu’da (7/28) şöyle demiştir: “Temyiz çağına ermiş olan çocuk, hangi yaşta olursa olsun kendisine söyleneni anlayıp güzel cevap veren, konuşulanların manasını bilendir. Allah daha iyi bilir.”

2022 Umre Fiyatlarını İncelemek İçin Tıklayınız

Tahir Tur’da Okuyabileceğiniz Diğer Yazılar: