Hac Ömürde Kaç Defa Yapılır? Hac Fevri midir Ömri midir?

Hac - Hav fevri midir hac ömri midir

Hac Ömürde Kaç Defa Yapılır?

Hac konusu ile ilgili sorulan sorular çeşitlilik göstermektedir.  Daha önce Hacca gitmiş kişiler, tekrar Hacca gitmek isteyebiliyor ve bu nedenle Hac ömürde kaç defa yapılır sorusunu sorabiliyor. Bu yazımızda bağlantılı olarak başka bir konuya da yer vereceğiz. Bu konu ise Haccın fevri mi yoksa ömri mi olduğudur.  Sırasıyla bu sorulara cevap vereceğiz.

Hac kaç defa yapılmalıdır?

Bir kişiye hac farz olduğunda, yani Hac için gerekli şartların tamamını taşıdığında bir kere Hacca gitmesi yeterlidir. Haccın bir kez yapılması farz kılınmıştır. Birden fazla kez Hacca gidenler olsa da böyle bir şey dinen gerekli değildir. Eğer  kutsal toprakları ziyaret etmek istiyorsanız, ikinci kez Hac yapmak yerine Umre turlarına göz gezdirebilirsiniz.

Umre Tur Tarihleri ve Umre Fiyatlarını İncelemek İçin Tıklayınız

Haccın Farziyeti – Hac Fevri midir Ömri midir?

İmam Şafiî, Evzai, Sevri ve Muhammed bin Hasan’a göre hac ömrîdir, yani güç yettiği zaman ömrün herhangi bir döneminde yapılabilir. Bu görüşü Thai Abbas (radiyallahu anh)’dan Maverdi nakletmiş olup Enes, Cabir, Ata ve Tavus da aynı görüştedirler.

Ebu Hanife, Imam Malik, Imam Ahmed, Şafiî mezhebine mensup Milzeni ve Ebu Yusuf “a göre hac fevridir, yani güç yetirir yetirmez hemen yapılmalıdır.

İmam Malik’ten bir görüş daha vardır ki, kişi, haccı kaçırmaktan korkmadıkça terahi’dir, (ömridir). Ama herhangi bir sebepten dolayı kaçırma ihtimali varsa fevri olur.

Hac Ömridir Diyenlerin Kanıtları

Hac, Hicretten farz oldu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’de hicretin sekizinci yılında ramazan ayında Mekke’yi fethetti. Aynı yıl Şevval ayında Mekke’den ayrıldı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), Itab bin Useyd’i hicretin sekizinci yılında insanlara haccı yaptırması üzere emîr olarak tayin etti. O yıl Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), zevceleri ve tüm sahabîler Medine’de ikamet ediyorlardı.

2- Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hicretin dokuzuncu yılında Tebuk gazvesini yaptı. Hac mevsiminden önce gazveyi bitirip Medine’ye döndü. Aynı yıl insanlara haccı yaptırması üzere Ebu Bekir (radiyallahu anh)’ı tayin etti, Allah’ın Resulü, zevceleri ve sahabelerinin çoğu hacca güç yetirebildikleri gibi savaş ve benzeri bir şeyle de meşgul olmadıkları halde o sene de hac yapmadılar.

3- Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) haccı tehir etti; kendisi, zevceleri ve sahabelerinin geneli hicretin onuncu yılında hac yaptılar. Bu durum haccı tehir etmenin caiz olduğuna delalet eder.

4- Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke’nin fethinden sonra Huneyn gazvesini yapıp ganimetlerini taksim ederek Zilkade ayında Cirane’de ihrama girerek hacca az zaman kalasıya bir umre yaptı. Şayet hac fevri olsaydı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) o zaman haccı yapmadan Medine’ye dönmezdi.

5- Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Veda Haccı’nda kurban getirmeyenlere, ihrama hac ile başladıkları halde ihramı hacdan umreye çevirmelerini emretti. Bu durumdan dolayı “imkan olduğu halde haccı tehir etmek açık ve net bir şekilde anlaşılıyor” dediler.

6- Her kim haccını bir ya da birkaç yıl erteleyip sonra yapsa, ona “haccını yaptı” denir, “kaza etti” denmez. Bu da gösteriyor ki haccı ertelemek haram olsaydı “eda” değil “kaza” denirdi.

7- Haccı emreden mutlak delillerden, haccin fevren eda edilmesi gerektiği değil, bilakis haccın yapılması gerektiği anlaşılıyor. Fevri olmasın gerekliliği başka delillere ihtiyaç duyar.

8- “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) haccımı, müşriklerin haccetmelerindeki münkerleri ve üryanların tavaf ettiklerini görmemek için erteledi” görüşü, tehirin caiz olduğuna delildir. Kesinleşmiş bir farzı ertelemek caiz olmasaydı bu da sebep sayılmazdı. Bu halde de sahabelerden haccini tehir edenlerin de haccı bozulurdu ki onlar kendilerini gönderenden daha faziletli değiller. 

HACCIN FEVRİ OLDUĞUNU SÖYLEYENLERİN KANITLARI

1- Allahu Teala’min, “Hacci ve umreyi Allah için tamamlayın.” (Bakara, 196) kavli, bir emir olup fevri olmayı gerektirir.

2- Ibni Abbas (radiyallahu anh) dedi ki: “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: ‘Her kim hac yapmak isterse acele etsin. Ola ki kişi hasta olur, bineği zayi olur veya muhtaç duruma düşebilir.”” (Ahmed bin Hanbel, İbni Mace, Beyhaki)

3- Ali bin Ebi Talib (radiyallahu anh) dedi ki: “Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: ‘Her kim kendisini Beytullah’a ulaştıracak azık ve binek sahibi olup haccetmezse, ister yahudi ister hristiyan olarak ölsün farketmez.’ Allahu Teala, Kitabın da şöyle buyuruyor: “Yoluna güç yetirenlerin Beyt’i (Kabe’yi) haccetmeleri Allah’ın insanlar üzerindeki hakkıdır.’ (Al-i İmran, 97)” (Tirmizi, “bu garip bir hadistir” demiştir)

4- Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in şu kavli: “Her kim yolculuk halinde kırılır ya da topal olup da ihramdan çıkarsa bir sonraki sene kendisine hac vardır.” (Ahmed, Sünen sahipleri, ibni Huzeyme, Hakim, Beyhaki) “Bir sonraki sene” ifadesi hac cin fevri olduğuna işaret eder.

5- Müşrikler, müslümanları Kabe’den engelliyorlardı ve müslümanlar haccı daha sonraki yıllarda yapıyorlardı. Bundan dolayı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) haccı eda etmeyi geciktirdi.

6- Haccı ertelemek, haccin farziyetini ortadan kaldırmayı gerektirmez. Haccin ömrî olduğunu söyleyenler, İbni Abbas (radiyallahu anh)’in “Her kim haccetmek istiyorsa acele etsin” hadisine şöyle cevap verdiler:

  1. a) Bu hadis zayıftır.
  2. b) Bu, lehlerine delildir, çünkü haccı eda etmeyi kişinin iradesine ve tercihine bırakmıştır. Şayet hac fevrî olsaydı onu tercihe bırakmazdı.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler: